Astroloji yunanca yıldız anlamına gelen ‘astro’ ve bilgi anlamına gelen ‘logos’ kelimelerinden meydana gelmiştir. Astroloji, yıldızların ve gezegenlerin insanlar üzerindeki etkilerini araştıran ve yorumlayan bir bilim dalıdır. Astroloji oldukça eski bir tarihe dayanmaktadır. İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri vardır. Astrolojiyi kader olarak tanımlamak yanlıştır. Astroloji kader değildir, elbette her şey insanın kendi elindedir. Astroloji kişilerin dönemlerini inceler, fırsat alanlarını, şanslı zamanlarını, kişinin doğum haritasına bakılarak onu kısıtlayan, zorlayan alanları ve gecikmeleri gösterir. Elbette neler yapacağınız, nasıl hareket edeceğiniz tamamen sizin iradeniz içerisindedir. En şanslı olduğunuz bir dönemde bile olsanız hiçbir şey yapmadan durursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Ve aynı şekilde gezegenlerin size zorlayıcı etkiler yaptığı dönemlerde gerekli olan azmi ve gayreti gösterirseniz tüm zorluklardan kurtulabilirsiniz. Hatta içinizde var olan ancak farkında bile olmadığınız gücü ortaya çıkarabilirsiniz.
Astrolojinin tarihi insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Tarihsel araştırmalara göre farklı çok sayıda uygarlık birbirlerinden bağımsız şekilde astroloji ile ilgilenmişlerdir. Hemen hemen bütün büyük uygarlıklar astroloji ile ilgilendiklerini açıklayan kanıtlar bırakmışlardır. Bu uygarlıklar arasında Mısır, Babil, Hint, Çin, Maya, Yunan, Roma ve Arap uyarlıkları yer almaktadır. İlk astrologların kim oldukları kesin olarak bilinmemektedir, ancak buldukları şeyleri ilk kaydedenler Kaldeliler’dir. Kaldeli uygarlığı (şimdiki Irak) M.Ö. 3000 yılında astrolojinin bilinen en özgün şekillerinden birini ortaya çıkarmıştır. Bazı uzmanlar tarafından astrolojiye ait ilk kayıtların M.Ö. 5800 yılına kadar gittiği düşünülüyor. Hindistan, Çin ve Maya uygarlığı astroloji bilimini M.Ö. 2000 yılında kullanmaktaydılar. Pitagoras ve Plato’nun yazılarında M.Ö. 500 yıllarında eski Yunanlılarda astrolojinin varlığından söz edilmektedir. Araplar ise M.S. 8. Yüzyılda Kuzey Afrika’da ve Doğu Akdeniz’de astrolojiyi kullanmaktaydılar. Albumasur ya da diğer adıyla bilenen Abu Maaschar’ın yazmış olduğu ‘’Introductorium in Astronomiam’’ adlı astroloji hakkındaki eser orta çağda tekrar önem kazanmıştır. Zodyak olarak bilinen burçlar kuşağının ilk astrolojik kayıtlardaki hali şimdiki halinden farklı durumdadır. Yunan matematikçi ve astronom Ptolemy tarafından M.S. 180 yılında şimdiki şekline getirilmiştir. Carl Jung’da bu yüzyılda astroloji hakkında yazılar yazmış ve insanın kişiliği ve motivasyonu hakkında çalışmalarını sürdürürken astrolojiden faydalanmıştır.