YAŞAMDA HERŞEY FREKANSTIR:
Organların her birinin ayrı bir frekansı vardır:
337 Hz: Kan dolaşımı
537 Hz: Endokrin sistemi (büyüme, gelişme, cinsellik, metabolizma ile alakalı hormonsal denge)
625 Hz: Böbrek fonksiyonları
635 Hz: Hipofiz bezi (pituary)
654 Hz: Pankreas
662 Hz: Epifiz bezi (pineal)
696 Hz: Kalp
751 Hz: Karaciğer
763 Hz: Tiroid
764 Hz: Sinir sistemi
835 Hz: Bağışıklık sistemi
1335 Hz: Adrenalin
528 Hz frekansı tüm evrene şifa verecek kapasitede mucizevi titreşimlere sahiptir. DNA onarıcı gücü vardır. 396 Hz korkulardan arınmamıza, 417 Hz değişime ayak uydurmaya, 741 Hz farkındalığın artmasına ve uyanışa geçmemize, 582 Hz ruhumuzla bağlantıya geçmeye yarar
Duygularınız ve düşünceleriniz titreşimlerinizi gün boyu etkileyecek güce sahip. Korku ve korkunun türevleri olan endişe, kaygı, öfke gibi duygularla bir anda nefes alış verişiniz değişir ve tüm bedeniniz farklı bir frekansta titreşmeye başlar. Bunu organlar bazında incelerseniz, duygularınızla alakalı organın titreşimi bundan en çok nasibini alan yer olduğunu görürsünüz. Yani öfkelendiğiniz zaman bir anda karaciğerinizin ve safra kesenizin frekans ayarları şaşar. Endişe ve kaygılar mide asidinin tavan yapmasına yol açar. Neden? Çünkü frekansı değişmiştir. Ani üzüntü akciğerlerin, aşırı heyecan kalbin titreşimleriyle oynar.
Titreşimlerinizi korku, öfke, endişe, kaygı gibi düşük titreşim ayarlarından, frekans ayarı en yüksek olan sevgi titreşimlerine yükselttiğinizde, titreşip kendinize gelmiş oluyorsunuz. O zaman bolluk, bereket, sevgi, aşk, başarı ve daha ne beklentiniz varsa teker teker gerçekleşmeye başlıyor. Bunların içinde takıntı haline getirdiğiniz beklentilerden ise kurtulup kendinizi o duygulardan özgürleştirmiş oluyorsunuz.
Kendi titreşim ayarlarınızın, kendi frekansınızın efendisi olduğunuzda ise bireysel devriminizi gerçekleştirmiş oluyorsunuz.